SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ALIM-SATIM BAHSİ

<< 1547 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

106 - (1547) حدثنا يحيى بن يحيى وأبو الربيع العتكي (قال أبو الربيع: حدثنا. وقال يحيى: أخبرنا حماد بن زيد) عن عمرو. قال: سمعت ابن عمر يقول:

 كنا لا نرى بالخبر بأسا حتى كان عام أول. فزعم رافع أن نبي الله صلى الله عليه وسلم نهى عنه.

 

[ش (بالخبر) ضبطناه بكسر الخاء وفتحها. والكسر أصح وأشهر. وهو بمعنى المخابرة].

 

{106}

Bize Yahya b. Yahya iîe Ebu'r-Rabî' el-Atekî rivayet ettiler. Ebu'r-Rabî' (Bize rivayet etti) tâbirini kullandı. Yahya ise: Bize Hammâd b. Zeyd, Amr'dan naklen haber verdi, dedi. Amr demiş ki: Ben İbni Ömer'i şunu söylerken işittim:

 

«Biz vaktiyle muhaberede bir beis görmezdik. Nihayet geçen sene Râfi', Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in onu yasak ettiğini söyledi.»

 

 

107 - (1547) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا سفيان. ح وحدثني علي بن حجر وإبراهيم ابن دينار. قالا: حدثنا إسماعيل (وهو ابن علية) عن أيوب. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا وكيع. حدثنا سفيان. كلهم عن عمرو بن دينار، بهذا الإسناد، مثله. وزاد في حديث ابن عيينة:

فتركناه من أجله.

 

{107}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. H.

Bana Alî b. Hucr ile îbrâhîm b. Dînârda rivayet ettiler. (Dedilerki): Bûe ismâîl yâni ibni Uleyye, Eyyûb'dan rivayet etti. H.

Bize İshâk b. îbrâhîm dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti.

 

Bu railerin hepsi Amr b. Dinar'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. İbni Uyeyne hadîsinde:

 

«Bundan dolayı biz onu terk ettik» cümlesini ziyade etmiştir.

 

 

108 - (1547) وحدثني علي بن حجر. حدثنا إسماعيل عن أيوب، عن أبي الخليل، عن مجاهد. قال: قال ابن عمر: لقد منعنا رافع نفع أرضنا.

 

{108}

Bana Alî b. Hucr rivayet etti. (Dediki): Bize îsmâîl, Eyyûb'dan, o da Ebu'l-Halil'den, o da Mücâhid'den naklen rivayet etti. Demişki :

 

«İbni Ömer: Vallahi Râfi' bizi arazîmizin faydasından menetti, dedi.»

 

 

109 - (1547) وحدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا زيد بن زريع عن أيوب، عن نافع؛

 أن ابن عمر كان يكري مزارعه على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم. وفي إمارة أبي بكر وعمر وعثمان وصدرا من خلافة معاوية. حتى بلغه في آخر خلافة معاوية؛ أن رافع بن خديج يحدث فيها بنهي عن النبي صلى الله عليه وسلم. فدخل عليه وأنا معه. فسأله فقال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم ينهى عن كراء المزارع. فتركها ابن عمر بعد.

وكان إذا سئل عنها، بعد، قال: زعم رافع بن خديج أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عنها.

 

{109}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Zürey', Eyyûb'dan, o da Nâfi'den naklen haber verdi. (Naî' şöyle demiş):

 

İbni Ömer tarlalarını Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) devrinde, Ebû Bekr, Ömer ve Osman'ın Emirlikleri ile Muâviye'nin hilâfetinin ilk zamanlarında kiraya verirdi. Nihayet Muâviye'nin hilâfetinin sonunda duydu ki, Râfi' b. Hadîc bu hususta Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yasak ettiğine dâir hadîs rivayet ediyormuş! Ben de yanında olduğum halde hemen onun yanına girerek sordu. Râfi':

 

— Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ekinliklerin kiraya verilmesini yasak ediyordu; dedi. Bunun üzerine ibni Ömer artık bu işten vaz geçti. Bir daha kendisine bu mesele sorulursa: Râfi' b. Hadîc Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bunu yasak ettiğini söyledi; derdi.

 

 

(1547) - وحدثنا أبو الربيع وأبو كامل. قال: حدثنا حماد. ح وحدثني علي بن حجر. حدثنا إسماعيل. كلاهما عن أيوب، بهذا الإسناد، مثله. وزاد في حديث ابن علية: قال: فتركها ابن عمر بعد ذلك. فكان لا يكريها.

 

{…}

Bize Ebu'r-Rabî' ile Ebû Kâmil rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammâd rivayet etti. H.

Bana Alî b. Hucr da rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail rivayet etti. Her iki râvi Eyyûb'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir., ibni Uleyye hadîsinde: «Artık bundan sonra îbni Ömer bu işi terk etti; tarlalarını kiraya vermiyordu!» cümlesini ziyâde etmiştir.

 

 

110 - (1547) وحدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. حدثنا عبيدالله عن نافع. قال:

 ذهبت مع ابن عمر إلى رافع بن خديج. حتى أتاه بالبلاط. فأخبره؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن كراء المزارع.

 

[ش (بالبلاط) مكان معروف بالمدينة مبلط بالحجارة، وهو بقرب مسجد رسول الله].

 

{110}

Bize îbni Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den rivayet etti. Şöyle demiş:

 

«îbni Ömer'le birlikte Râfi' b. Hadîc'e gittim. Rafi' Balat'da İbni Ömer'in yanına gelerek ona Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ekinlikleri kiraya vermekten nehî buyurduğunu haber verdi.»

 

 

(1547) - وحدثني ابن أبي خلف وحجاج بن الشاعر. قالا: حدثنا زكريا عن ابن عدي. أخبرنا عبيدالله ابن عمرو عن زيد، عن الحكم، عن نافع، عن ابن عمر؛ أنه أتى رافعا. فذكر هذا الحديث عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

{…}

Bana ibni Ebî Halef ile Haccâc b. Şâir rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Zekeriyyâ b. Adiy rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den; o da Hakem'den, o da Nâfi'den, o da İbni Ömer'den naklen haber verdiki,

 

îbni Ömer Râfi'e gelmiş. O da bu hadîsi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet etmiş.

 

 

111 - (1547) حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا حسين (يعني ابن حسن بن يسار). حدثنا ابن عون عن نافع؛ أن ابن عمر كان يؤجر الأرض. قال: فنبئ حديثا عن رافع بن خديج. قال: فانطلق بي معه إليه. قال: فذكر عن بعض عمومته،

 ذكر فيه عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه نهى عن كراء الأرض. قال: فتركه ابن عمر فلم يأجره.

 

{111}

Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Hüseyn yâni İbni Hasan b. Yesâr rivayet etti. (Dediki): Bize îbni Avn, Nâfi'den naklen rivayet etti ki,

 

îbni Ömer toprağı kiraya veriyormuş. Nâfi' demiş ki: Sonra Râft b. Hadic'in bir hadîs rivayet ettiğini duydu. Hemen beni alarak onun yanma gitti. O da amcalarının bazısından rivayette bulundu. Bu hadîste Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen onun yeri kiraya vermekten nehî buyurduğunu söyledi. Bunun üzerine İbni Ömer bu işi bıraktı; ve tarlayı kiraya vermez oldu.

 

 

(1547) - وحدثنيه محمد بن حاتم. حدثنا يزيد بن هارون. حدثنا ابن عون، بهذا الإسناد. وقال: فحدثه عن بعض عمومته، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

{…}

Bu hadîsi bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Hârûn rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Avn bu isnâdla rivayette bulundu; ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen amcalarının bâzılarından ona hadîs rivayet etti, dedi.

 

 

112 - (1547) وحدثني عبدالملك بن شعيب بن الليث بن سعد. حدثني أبي عن جدي. حدثني عقيل بن خالد عن أبن شهاب؛ أنه قال: أخبرني سالم بن عبدالله؛

 أن عبدالله بن عمر كان يكري أرضه. حتى بلغه أن رافع بن خديج الأنصاري كان ينهى عن كراء الأرض. فلقيه عبدالله فقال: يا ابن خديج! ماذا تحدث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم في كراء الأرض؟ قال رافع بن خديج لعبدالله: سمعت عمي (وكان قد شهد بدرا) يحدثان أهل الدار؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن كراء الأرض. قال عبدالله: لقد كنت أعلم، في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم، أن الأرض تكرى. ثم خشى عبدالله أن يكون رسول الله صلى الله عليه وسلم أحدث في ذلك شيئا لم يكن علمه. فترك كراء الأرض.

 

{112}

Bana Abdülmeük b, Şuayb b. Leys b. Sa'd rivayet etti. (Dediki): Bana babam, dedemden rivayet etti. (Demişki): Bana Ukayl b. Hâîid, İbni Şibâb'dan rivayet etti ki, şöyle demiş: Bana Salim b. Abdillâh haber verdi ki, Abdullah b. Ömer arazîsini kiraya verirmiş. Nihayet Râfi1 b. Hadîc-i Ensârî'nin yeri kiralamaktan nehî ettiğini duymuş. Abdullah onunla buluşarak:

 

  Ey ibni Hadic! Sen yerin kiraya verilmesi hususunda Rcsülullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den ne gibi hadîs rivayet ediyorsun? demiş. Râfi' b. Hadic:

 

  İki tane amcamdan —ki ikisi de Bedir gazasına iştirak etmişlerdir— bu belde halkına rivayet ederlerken işittim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yeri kiraya vermekten nehî buyurmuş; cevabını vermiş. Abdullah:

 

  Vallahi ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) devrinde  yerin kiraya verilirdiğini biliyorum; demiş. Sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu hususta kendinin bilmediği bir hüküm ihdas etmiş olmasından korkarak yeri kiraya vermekten vaz geçmiş.

 

 

İzah:

Câbir (Radiyallahu anh) hadîsini Buhârî «Müzârea» ve «Hibe» bahislerinde; Nesâî «Müzârea»da; İbni Mâce «Ahkâm»da; Ebû Hureyre rivayetini Buhârî «Müzârea»da; İbni Mâce «Ahkâm»da; Ebû Said (Radiyallahu anh) hadîsini Buhârî «BuyûJ» bahsinde; İbni Mâce «Ahkâmda; Râfi' b. Hadîc hadîsini Buhârî «Müzârea»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

 

Bu rivayetlerin mecmuundan anlaşılan mânâ şudur: Ashab-ı kiram tarlalarını ekiciye verirlerdi. Tohum ekiciye ait olur; su altı yahut tarlanın münbit yerlerinden bir parçası sahibine, geri kalan yerleri ekiciye bırakılırdı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu menetti. Çünkü taraflardan biri için zararlı olması melhuzdur. Birine ayrılan yerin mahsul getirmemesi veya mahsulünün telef olması mümkündür.

 

Hadîs-i şerifte zikri geçen: «Onu dîn kardeşine ektirsin.» «Dîn kardeşine bahşetsin.» ifadelerinden murâd: Tarlayı bir müslümana emaneten vermek, karşılığında bir şey almamaktır. Buna Araplar «menîha» derler ki, birkaç bâb sonra buna dair hadîsler ayrıca görülecektir.

 

«Mâziniyyât» yahut «Mâzeniyy&t» dere boyları demektir. Bazıları: Dere boylarında yetişen mahsuldür; demiş, bir takımları da: Ark kenarında yetişen mahsul olduğunu söylemişlerdir. Kelime Arapça değildir.

 

Nevevî diyor ki: «Ulemâ arazînin kiraya verilmesi hususunda ihtilâf etmişlerdir.

 

Tâvûs ile Hasan-ı Basrî arazîyi ister zahire mukabilinde, ister altın veya gümüşle yahut çıkan mahsulün bir kısmı karşılığında olsun hiç bir suretle kiraya vermenin caiz olmayacağına kaildirler. Çünkü yeri kiraya vermekten nehî eden hadîs mutlaktır.

 

îmam Şafiî, Ebû Hanîfe ve diğer birçok ulemâ yerin altın, gümüş, zahîre, elbise ve diğer eşya karşılığında kiraya verilebileceğini söylemişlerdir. îcâr bedelinin ekin cinsinden olup olmaması hükmen müsavidir. Ancak çıkan mahsulün üçte biri veya dörtte biri gibi bir cüz'ü mukabilinde îcârı caiz değildir; bu muhabere olur. Muayyen bir parçanın tarla sahibi için ekilmesini şart koşmak da caiz değildir.

 

Rabîa yer icarının yalnız altın ve gümüşle caiz olduğunu söylemiş; îmam .Mâlik: «Altın, gümüş ve saire ile caiz, ancak zahire mukabilinde îcâr caiz değildir.» demiştir.

 

İmam Ahmed ile Hanefîler'den Ebû Yûsuf, Muhammed b. Hasen, Mâlikîler'den bir cemaat ve diğer bir takım ulemâya göre yeri altm, gümüş mukabilinde kiraya vermek ve mahsulün üçte biri, dörtte biri gibi bir cüz'ü karşılığında müzârea yapmak caizdir. Muhakkik ulemâmızdan İbni Şüreyh, îbni Huzeyme, Hattâbî ve başkalarının kavilleri bu olduğu gibi, muhtar ve müreccah olan da budur...»

 

İmam Âzam'la Şafiî'nin delilleri, altın, gümüş ve emsali şeylerle tarla icarının caiz olduğunu bildiren Râfi' b. Hadîc ve Sabit b. Dahhâk hadîsleridir. Onlar babımız rivayetlerini iki şekilde te'vîl etmişlerdir. Birinci te'vîle göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in nehyi su boylarının veya tarlanın münbit yerinden bir parçasının mal sahibine tahsis edilmesine yahut mahsulün üçte biri, dörtte biri gibi, bir cüz'ü mukabilindeki îcâra hamledilir. Nitekim râviler de bu şekilde tefsirde bulunmuşlardır.

 

îkinci te'vîle göre ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in nehyi kerâhet-i tenzîhîyye ve tarlanın emaneten verilmesi lüzumuna irşâd mânâsına hamlolunur. Nevevî : «Hadislerin arasını bulmak için bu te'vîller yahut bunlardan biri mutlaka lâzımdır.» diyor.

 

Mahsulün bir kısmı mukabilinde yerin kiralanması meselesinde Tabiînden Atâ' Mücâhid, Mesrûk, Şa'bî, Tâvûs, Hasan-ı Basrî, îbni Sîrîn, Kaasim b. Muhammed ve Hanefîler'den îmam Züfer'in mezhepleri de îmam Azam'la Şafiî'nin kavilleri gibidir.

 

İbni Hazm’in beyânına göre ashâb-ı kiramdan Ebû Bekr, Ömer, Osman, Alî b. Ebî Tâlib, Abdullah b. Ömer, Sa'd, Abdullah b. Mes'ûd, Habbâb, Huzeyfe ve Muâz b. Cebel (Radiyallahû anh) hezerâtı ile tabiînden Abdurrahmân b. Yezîd, İbni Leylâ, Süfyan-ı Sevrî ve Evzâî çıkan mahsulün bir kısmı mukabilinde tarlayı kiraya vermeyi caiz görmüşlerdir.

 

îmam Ahmed'le îshâk tohumun tarla sahibine, hayvan ve ziraat âletlerinin kiracıya âit olduğunu söylemişler; hadîs ulemasından bazıları ise tohum kimden olursa olsun cevaz vermişlerdir. Hanefîler'in fıkhında bu hususta tafsilât vardır.

 

Râfi' b. Hadîc fRadiyallaku anh) rivayetinde Hz. Abdullah , b. Ömer'in Ebû Bekr, Ömer, Osman ve Muâviye (Radiyailahu anh) zamanlarında tarlalarını kiraya verdiği bildirilmekte, bu meyanda Hz. Ali'den bahsedilmemesi dikkati çekmektedir. Bazıları buna «îbni Ömer'in onu zikretmemesi, ona bey'at etmediği içindir.» diye cevap vermişlerse de Aynî: «İhtimal onun zamanında kira ile ziraat yapılmamıştır. » şeklinde cevap vermenin daha yerinde olduğunu söylemiştir.

 

Bu sayfanın devamı için burayı tıklayın